Ordu İlinde Kültür ve Sanat
Zengin ve köklü bir tarihi geçmişe sahip olan Ordu ili, derin tarihi birikimini kültür ve sanat etkinlikleriyle günümüze taşıyan illerden biridir. Kültür – Sanat faaliyetlerinin ülkemiz genelinde yeniden dirildiği, sanat topluluklarının ilk tohumlarının atıldığı ve meyvelerini kısa zamanda halka sunulduğu illerin başında gelmektedir.
Güzel Sanatların açılımı yapıldığında; “Görsel Sanatlar”(Resim-heykel-mimari-fotoğraf), “İşitsel Sanatlar”(Müzik-Edebiyat), “Ritmik Sanatlar” ( Tiyatro, Sinema, Folklor vb) sanatları içerisine alır. Birde “Pratik Sanatlar” diye bir sınıflama yapılır bunun dışında. Pratik Sanatlar kapsamına girer her türlü el sanatları. Dokumacılık, bakırcılık, ağaç işleri, taş işlemeciliği, sepetçilik, bastonculuk pratik sanatların içerinde bulunanların sadece birkaçıdır.
Ordu’da Kültür –Sanat konusunu Güzel Sanatlardan özellikle Tiyatro, Müzik, Resim başlıklarında yoğunlaşarak ele aldık. Pratik Sanatlar içeriğine giren El Sanatları ve El Sanatlarıyla uğraş veren sanatkârlar üzerine ve Halk kültürü üzerine yoğunlaşarak ele alınmıştır. Bu sınıflandırmada Zanaat ve Zanaatkâr olarak tanımlamalara gidilmemesinin nedeni şöyle açıklanabilir.
Endüstri çağı öncesinde el işçiliğine dayanan her türden üretim için kullanılan zanaat sözcüğü, ayakkabıcılıktan taşçılığa, seramikçilikten dokumacılığa kadar her türlü etkinliği ifade etmektedir. 20. yüzyıla kadar güzel sanatlar dışında kalan tüm beceriler "zanaat" olarak adlandırılırlar, ikinci derecede bir önem kazandılar.
19. yüzyılın ortalarına değin, Türkiye'de de sanat - zanaat ayırımı gibi yapay bir bölümlendirme söz konusu değildir. Batılı anlayışta sanatın, bununla bağlantılı olarak güzel sanatlar kavramının gelişiyle birlikte, aynı tutum ortaya çıkmıştır. Zanaat - Sanat ayrımına indirilen en kesin darbe ise, 1910'lardan itibaren başlayan çabalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Günümüzde zanaat kavramı tümüyle değerden düşmüştür. Çağdaş sanat anlayışı estetik içerik taşıyan her tür üretim, mimarlıktan endüstri tasarımına, halıdan seramiğe kadar tüm beceri, tasarımları sanat kapsamı içinde ele almaktadır.
Ordu’da Tiyatro Tarihi (K. Coşkun ÇETİNALP)
Ordu’nun tiyatro tarihi 1908 yılında sahnelenen, Namık Kemal’in yazdığı ‘Vatan Yahut Silistre’ ile başlar. Daha sonraları, Fevzi Güvemli, Ali Rıza GÜRSOY ve Hamdi Uzman düz mahallede ki kilisenin yanındaki ahşap Rum okulunda, ‘İntibak-ı Milli’ (Ulusal Uyanış) ismli oyunu oynarlar. Cumhuriyetin ilanından sonra, İ. Hakkı GARİPOĞLU ile Ali Rıza GÜRSOY tiyatro çalışmalarına devam edip, günümüzde İsmetpaşa İlköğretim Okulu olan binada, A. Nuri’nin ‘Sekizinci’, R. Nuri GÜNTEKİN’in ‘istiklal’ve ‘Beş Devir’ gibi oyunlarını sahnelemişlerdir.
1932 yılında kurulan Halkevleri ile beraber tiyatro çalışmaları, ‘Gençler yurdu’ ve ‘Spor Yıldızı’ gibi spor kulüplerince de yapılmaya başlanmıştı. 1954 yılında kurulan ‘Kirazlimanı Gençlik Kulübü’, kentin kültür ve sanat hayatına büyük katkılar yapmıştır. Kadir Pekbaş ve Aydın ÜSTÜNTAŞ, bu kulüpte birçok oyun sahneye koymuştur. O günlerde Halkevi başkanı olan N. Senih MAYDA’ da başarılı çalışmaları ile dikkat çekmiştir. Halkevi Geçlik Tiyatrosu’nda da Uğur GÜRSOY yönettiği oyunları Ordu’da sahneledikten sonra Karadeniz turnesi yapıyordu.
1964 yılına gelindiğinde, ‘Belediye Tiyatrosu’ kurulması için gereken altyapıyı hazırlayan Uğur GÜRSOY ve arkadaşları, Türk tiyatrosunun duayeni, İBŞT. Genel Sanat Yönetmeni Muhsin ERTUĞRUL’u şehrimize getirerek ‘’Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nun ilk tohumlarını attılar. Daha sonra, Muhsin ERTUĞRUL’un görevlendirdiği İBŞT. Sanatçısı Ergun KÖKNARın Ordu’ya gelip, yaptığı görüşmelerden sonra, valiliğinde desteğiyle, 19 Haziran 1964 yılında OBKT resmen kurulmuş oldu.
Bu güne kadar Uğur GÜRSOY, Aydın ÜSTÜNTAŞ. Mahmut ÇOL, Süleyman ATABEYOĞLU, K. Coşkun ÇETİNALP VE Ali Kemal TANDOĞAN’ın Genel Sanat Yönetmeni olarak görev yaptığı OBKT’de, Ergun KÖKNAR, Tunç YALMAN, Zihni KÜÇÜMEN, Z. DEMİREL, Şahin ERGÜNEY ve Güngör DİLMEN gibi Türk tiyatrosunun ustaları yanında Rezo Beynaşıvili gibi yabancı yönetmenlerde oyun yönetmişlerdir. OBKT’de bu güne kadar 150’ye yakın oyun sahnelenmiş, bu oyunlar Ordunun yanı sıra Bölgemizde, Anadolunun yanı sıra yurt dışında da sahnelenmiştir. 1965, 1985 ve 2004 yıllarında (toplam 3 kez) sahnelenen ‘Keşanlı Ali Destanı’ oyununda, Keşanlı Ali rolünü ayrı ayrı 3 kez canlandıran Mustafa GENCER, OBKT’nin kuruluşundan önce, kurulduktan sonra sahneye çıkmış sanatçımız, 2007 yılında aramızdan ayrılmıştır.
1991 yılında kurulan Ordu Sanatevi (ORSEV)de kendisine düşen görevi yerine getirip, her sezon en az bir oyunu Ordulu seyircilerle buluşturuyor. 2006–07 yılında sahnelenen, Ülker KÖKSAL’ın yazdığı, Gülseren KÖKSAL’ın yönettiği ‘SACİDE’ ve Cihan ÖKSÜZ-Ferhan ŞENSOY’un yazdığı, Mustafa GENCER ve K. Coşkun ÇETİNALP’ın yönettiği ‘Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu’ isimli oyunları şu ana kadar yaklaşık 8.500 kişi izlemiştir.
Ordu Görsel Sanatlar Tarihi
Ordu ilini resim sanatıyla bağı çok eskilere dayanır. İnsanların duygu düşünce izlenimlerini dışa vurmanın en etkili yollarından biri olan Resim sanatı yetenekli insanlarımızın fırçasından kaleminden bizlere yıllar öncesine ait duygu düşünce ve izlenimleri aktarması bakımında çok önemlidir. Resim sanatının salt bireysel kendini ifade etmesi yönü dışında toplumsal yaşantının günümüze geleceğe aktarılmasında bir belge niteliği de taşımaktadır. Eserin yapılmış olduğu zaman mekân ve kültürel yapı hakkında bizlere ışık tutması bakımından her zaman resim sanatı milli kültürün gelecek nesillere aktarılmasında hep öncelikli sanat dalları arasında görülmüştür.
Ordu ilinin Resim Sanatıyla olan bağı birçok ili kıskandıracak derecede köklüdür.
Bu tarih sadece Ordu ili resim sanatının en eskisi değil aynı zamanda Türk resim sanatı içinde önemli 1757'de Ünye'de doğan ve Hattat olarak Osmanlı Sarayında Hattatlık yapan Hattat Mustafa Rakım Efendidir. Öyle ki Onun hat sanatı konusundaki namı tartışmasızdır ve Türk Hat sanatında bir milat bir inkılâp kabul edilir bütün sanat tarihinde ama dahası onun Türk Resim sanatında ilk batılı anlamda resim yapan büyük bir ressam olasıdır. Mustafa Râkım Efendi’nin elinden çıkan kuş (papağan) resmi Türk Resim Sanatının Batılı anlamda ilk realist resmi olarak kabul edilir. Ayrıca büyük sanatkâr Hattat Mustafa Râkım, Osmanlı Padişahı Sultan 3.Selim’in tahta çıktığını gösteren tablo yapmıştır.
Mustafa Rakım Hat Sanatını kendisi gibi hattat olan ağabeyi İsmail Zühtü Efendi’den öğrenmiştir. Büyük sanatkârın eserlerini inceleyen sanat tarihçilerinin genel kanısı figürüst ressam olması harflerin tenâsübü yanında, yazının terkibinde (kompozisyon,istif) de başarı sağlamasına yardımcı olmuştur.
Büyük sanatkarla ilgili birçok iltifat vardır sanatını ifade eden ama en güzeli: I.Hakkı BALTACIOĞLU şu sözüdür.
“ Bir Sinan Türk mimarlığında, bir Michelange heykeltıraşlıkta ne yapmışsa daha çoğunu Râkım yazıda yapmıştır.”
Ordulu bir büyük sanatkâr ise Hattat Mustafa Rakımın ağabeyi aynı zamanda hocası olan İSMAİL ZÜHDÜ EFENDİ dir. Hat sanatı dışında onunda eserlerinde resim sanatının izleri görülmekte ve Türk hat ve resim sanatının eşsiz eserleri arasında yer almış ve o nadide eserleri günümüze kadar korunarak ulaşmıştır. İsmail Zühdü Efendi'nin 'leylek besmele' olarak bilinen levhası, resme benzer hatların en önemlilerinden biridir. İslamiyet'in insan resmi çizimini yasakladığına inanılmasıyla, bazı hattatlar istiflerini resim şekline sokarak yazmışlardır. İsmail Zühdü'nün döneminin çiçekli tezhibiyle çerçevelenen ve içerisinde Kâbe'nin bir tasvirinin de yer aldığı bu çok önemli levhası şimdi Topkapı Sarayı Müzesi'nde saklanıyor.
Ordulu bir diğer sanatkâr bir büyük usta ise MEHMET RIFAT ATAOĞLU’ dur.
On parmağında on marifet olarak yaşadığı dönemde tanımlanan eğitimci ATAOĞLU, Güzel sanatların her dalında birbirinden eşsiz eserler bırakmıştır bizlere. Ordu Resim sanatında önemli bir yere sahip olan Ressam Mehmet Rıfat ATAOĞLU hat, kakma ustası şair ve musikişinas gibi çok yönlü bir sanatkârdır. Hayatını ve eserlerini bizlere ulaşmasını “Dedem Mehmet Rıfat ” isimli bir kitapta toplayarak Ordu ilinin resim sanatına ışık tutan önemli bir kaynak eser olarak ta kabul edilebilecek Uğurcan ATAOĞLU tarafından dedesi atfen çıkarmıştır.
1885–1937 yılları arasında yaşamış olan ATAOĞLU, Ordu ilinde resim sevgisini öğrencilerine aşılayarak yetenekli birçok kişinin resim sanatına kazandırılmasında en önemli isimlerin başında gelir. Atatürk’ün Ordu ilini ziyaretleri anısına 19 Eylül 1924 tarihinde altınla işlediği bir baston yaparak Atatürk’e armağan etmiş iltifatlarına mazhar olmuşlardır.
Birçok yağlıboya eseri dostlarında ve ailesinde özel koleksiyonda mevcuttur. Portrelerindeki realizm ve peyzajlarındaki izlenimcilik etkisi renk kullanımı ve kompozisyon kurgusuyla eserleri günümüze sanatı hakkında sağlam bilgiler vermektedir.1933 tarihli denizden Ordu görünümü “Güzel Ordu” isimli tablosu hem tarihsel bir belge hem de panoramik iyi bir peyzaj örneğidir.
1941 yılında Ressam Refia EDREN Kültür Bakanlığının “Yurt Gezileri” kapsamında Ordu iline görevlendirilmiş “Resim Sanatı” konulu bir konferans vermiş ve Ordu ili ile ilgili yaptığı sekiz adet yağlıboya çalışmasını Ordu Halkevinde sergilemiştir.
Ordu’da ilk sayılabilecek bir başka sergi ise 1 Eylül 1948 yılında açılan sergi Ordu Halkevi binasında izleyicilerin beğenisine sunuldu. Sergi Güzel Sanatlar öğrencisi genç ve gelecek vadeden Ali ÜSTÜNTAŞ’ a aitti ve çok beğeni topladı. Sergiyi gezenlerin düşüncelerini yazdığı izlenim defteri o yıllara ait insanların sanatkâr ve eserleri hakkında yazılmış birbirinden değerli birçok yazıyı içermektedir. Ordu peyzajları yanı sıra modern resim sanatının en güzel örneklerinin sunulduğu sergi kişisel sergi olarak Ordu’lu bir ressama ait olması bakımından başka bir ilk olmuştur. Yapmış olduğu çalışmalar ailesinin ve yakın dostlarında özel koleksiyonlarında bulunmaktadır. Ali ÜSTÜNTAŞ aynı zamanda bir sinema sanatçısı olarak ta Türk Sinema tarihinde başarılı filmlerle isim yapmıştır. Çok yönlü sanat zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan eserler üretmiş ancak sanatının ve hayatının baharında 1960 yılında hayatını kaybetmiştir.
Ordu ilinde Resim sanatına emek vermiş ve birçok esere imza atmış önemli isimlerden biride Ahmet Ziya ÇİZENEL’ dir. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi mezunu ÇİZENEL, 1950 li yıllarda Ordu Lisesinde Resim öğretmenliği yapmış birçok gence resim sevgisi aşılamıştır. Ordu iline ait birçok yağlıboya resmi çalışmıştır. Günümüzde bazı çalışmaları; Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Halk Eğitim Müdürlüğü ve Ticaret Sanayi Odasında mevcuttur. Ordulu ünlü simaların Portrelerini ve İlin kültürel yaşantısı hakkında bilgiler sunmaktadır günümüze kalan resimleri.
Yine Ordu ilinde Resim sanatına büyük katkıları olan sanatkârlardan bir diğeri ise O. Adnan KOCABAY’ dır. Güzel Sanatlar mezunu olan KOCABAY, Ordu ilini önemli simalarını portreleri ve Ordu konulu eseler vermiştir. En öneli eserlerinden biri Ordu Müzesindeki Atatürk Portresidir. Sanatçıya ait bazı eserler özel koleksiyonlarda ve Devlet Güzel Sanatlar Galeri arşivinde bulunmaktadır. KOCABAY 1945 yıllarda Fotoğraf sanatıyla ilgilenmiş ve siyah beyaz baskıları renklendirme çalışmaları yaptığı da bilinmektedir.
Ordulu ressamların en üretkenlerinden biride Ressam Mehmet Rıfat ATAOĞLU’ nun öğretmenliğini yaptığı Dursun UZMAN’ dır. Resim öğretmeni ATAOĞLU tarafından yağlıboya çalışmalarına yönlendirilen Dursun UZMAN, Ordu iliyle ilgili yüzlerce tabloya imza atmıştır. Renk kullanımı seçtiği konular ve kompozisyon kurgusuyla çok başarılı eserler bırakmıştır bizlere. Hayatı boyunca resme tutkuyla bağlanan sanatçı dört kişisel, on karma sergiye katılmıştır. Bir süre kendi atölyesinde ve ORSEV’ de resim kursları vermiştir. Ordu ilini adım adım resimleyen ressam, resim sanatına olan tutkusunu ömrünün son günlerine kadar sürdürmüş, ölümünden sonra resimlerinin birçoğu çocukları tarafından Ordu Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ne bağışlanmıştır. Resimlerinin bakımı yapıldıktan sonra OBKT fuayesinde eserleri satışa sunulmuş ve elde edilen gelirle ve ailenin maddi katkılarıyla Güzel Sanatlar Lisesinde bir atölye yapımı için bağışlanmıştır. Bugün “Dursun Uzman Resim Atölyesi” Ordu’nun genç yeteneklerinin yetişmesinde katkı sunmaya devam etmektedir.
1985 yılında Kültür Bakanlığının isteği üzerine ünlülerin ressamı olarak bilinen Rahmi PEHLİVANLIOĞLU Ordu ilinin doğal ve kültürel yapısını ele alan resim çalışmaları yapmış ve Kültür Bakanlığına teslim etmiştir.
Ordu Resim sanatının gelişimine katkıda bulunanlardan biride Talip SEZER’ dir. Ordu Devlet Güzel Sanatlar Galerisi müdürlüğü yapmış olan SEZER Güzel Sanatlar mezunudur. Çalışmaları dışında Ordu ilinin Resim sanatına bakışına olumlu birçok çalışmada hizmeti geçmiştir.
Güzel Sanatlar kapsamına giren diğer bir sanat dalı ise Fotoğraf Sanatı’dır. Ordu ilinde Fotoğraf sanatının tanıtılması, geliştirilmesi ve yaşatılması için çok emek veren ve bugün eserleriyle birlikte isimleri yaşayan Temel UZLU ve Mehmet BALKAN en önemli şahsiyetlerdir.
Ordu iline ait en eski fotoğrafları onların imzalarını taşımaktadır. Geçmişten günümüze panaromik bir tarihsel süreç onların eselerinde görülebilir. Hem tarihsel bir belge niteliği yanında hem de Fotoğraf Sanatının ilkleri arasında isimlerini unutmamamız gereken önemli sanatkârlardırlar.
Günümüzde OFSAD kapsamında veya bağımsız Fotoğraf Sanatıyla ilgilenen birçok kişi bulunmaktadır. Sergilerle ve Ulusal Yarışmalarda seslerini duyuran çok başarılı çalışmalar yapmaya devam etmektedirler.
Ordu ili birçok sanatçı yetiştirmiş birçoğu günümüzde halen önemli eserler üretmekte ve ilde farklı mekânlarda sergilenerek sanatseverlerle buluşturulmaktadır.
İlde ve Ülkemizde Resim çalışmalarıyla tanınmış ve Resim çalışmalarını sürdüren ressamlarımızdan bazıları şunlardır. Behire TERCAN, Zehra ARAL, Emin ÖZTÜRK, Gülay BİRBEN, Melek ÖZBAY, Ayşegül ONUR, Ahmet Onay AKBAŞ, Erdem ÜNVER, Ünal KUŞ, Alev AKÇAY, Metin Gönül, Sadık KARAMUSTAFA, Onay AKBAŞ, Şükriye DİLMEN ve ismini yazamadığımız birçok ressam Ordu ilinin önemli sanatçılarındandır.
Ordu'da doğup büyümüş, Uluslararası alanda büyük üne sahip olmuş Ressam Onay AKBAŞ ;( 1964'te Fatsa'da doğan sanatçı, 1979-80 yılları arasında Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi'ni bitirdi. 1984-85 yıllarında da Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü'nü bitirdi ve ardından 1985-87 yılları arasında profesyonel ressam olarak İstanbul'da çalıştı. 1987-88'de İzmir Maltepe Askeri Lisesi'nde çalıştı. 1988'den bugüne dek Paris'te kendi atölyesinde çalışmaktadır.)
Ordulu sanatkârların ulusal ve uluslararası camiada bugün tanınmış en önemli simaları ünlü karikatürist Gürbüz Doğan EKŞİOĞLU ve yine Yüksek Mimar ve Karikatür sanatçısı Salih MEMECAN sayılabilir. Fotoğraf sanatında Atlas dergisi fotoğrafçısı Hakan Öğe diğer ünlü bir isimdir ORDU ilinin ismini uluslararası sanat camiasında duyuran. Günümüzde Resim çalışmalarını amatör olarak sürdüren birçok kişi ve grup bulunmaktadır. “Sanat Dostları Gurubu , “Beşibiryerde (Döt artı Bir) Gurubu”, ve “GrupArt” bilinenleler arasındadır.
Yapılan çalışmalar ve il dışından gelen sergiler için; OKSM, Orsev salonu, Taşbaşı Kültür Merkezi, Ordu Büyükşehir Belediye Karadeniz Tiyatro Fuayesi ve Atatürk Kültür Merkezi Fuayesi olarak gösterilebilir.
Ordu’da bir başka koleksiyoner ise elinde birçok eski fotoğraf ve ressama ait eserler bulunduran “Ordu Kültür Evi” sahibi ve OFSAD (Ordu Fotoğraf Derneği) kurucusu Mürsel ENGİN’dir. Ordulu birçok fotoğraf ve resim sanatçısının eselerlerinin yanında birçok kültürel değer taşıyan ürünlerin topladığı ve sergilendiği “Ordu Kültür Evi” araştırmacılar için güzel bir ortam sunmaktadır.
Günümüzde Resim sanatı eğitimi veren Ordu Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi; İl ve ilçelerdeki yetenekli öğrencileri sınavla alarak Sanat Eğitimi ile ilgili bölümlere yönlendirmektedir.
2000 yılında eğitim- öğretime başlayan Güzel Sanatlar Lisesi, ülkemizin en seçkin üniversitelerinin Sanat Eğitimi Bölümlerine birçok öğrenciyi kazandırarak; Ordu ilinin gelecekteki sanatkârlarının keşfedildiği ve yeteneklerini geliştirdiği en önemli adres durumundadır. İlde ve Türkiye genelindeki birçok ödül kazanarak başarılarını tescillemiştir. Yıllık ortalama 10 yakın Resim sergisi ve organizasyonu gerçekleştirerek Ordu’da tam bir Sanat Merkezi durumundadır.
İl Merkezindeki bir başka eğitim kurumu ise Bilim Sanat Merkezi’dir. Bilimde ve Güzel Sanatlarda yetenekli çocukların keşfedilip üst eğitim kurumlarına yönlendirmektedir. Birbirinden yetenekli çocukları geleceğe hazırlayan bu seçkin eğitim kurumu; genç yeteneklerin kaybolmaması ve geliştirilmesiyle ilgili yoğun çalışmalar yapmaktadır.
Bunların dışında Ordu ilinde resim sanatının yaşatılması, geliştirilmesi ve teşvik edilmesi amacıyla özellikle; “Ordu Valiliği”, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü”, “Ordu Belediyesi” dışında “Ordu Sanat Evi” (Orsev), “Mimarlar Odası” gibi sivil toplum kuruluşları yarışmalar düzenleyerek Görsel Sanatların gelişiminde önemli bir katkılar sunmaktadırlar.
Birçok Güzel Sanatlar Akademisinde öğretim görevlisi olarak görev yapan Ressam, Grafiker, Mimar ve Fotoğraf Sanatçısı ve ismini zikredemediğimiz sanatkâr Ordu ilinin gurur tablosunda yer alır.
Ordu Büyükşehir Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu (OBBKT)
Kültür ve sanat olaylarının yurdumuzda ilk başlatıldığı, sanat topluluklarının ilk organize edildiği illerden biridir. Şehir Tiyatroları kapsamında İstanbul Şehir Tiyatrosu ve Bakırköy Şehir Tiyatrosundan sonra Türkiye’de kurulan üçüncü Şehir Tiyatrosu Ordu Belediye Karadeniz Tiyatrosu’dur.
İlimizde ilk tiyatro faaliyeti 1908’de 2. Meşrutiyetin ilanını müteakip, halkı aydınlatmak amacıyla “ Vatan Yahut Silistre” adlı esrin sahnelenmesiyle başlamıştır.
Milli Mücadelenin başladığı 1918–1919 yıllarında gençlik daha güçlü bir şekilde tiyatro alanında faaliyet göstermiş, 1920 yıllarının başlarında Milli Inkılab-ı İçtimai-i Kulübü adıyla bir cemiyet kurmuşlardır. 1924 yılında Ordu İdman Yurdu Kulübü kurulmuş, sportif faaliyetleri yanında tiyatro faaliyetleri de yapmışlardır. Daha sonra kurulan “ Gençlik Yurdu”, “Spor Yıldızı” kulüpleri de sporun yanında tiyatro ile de meşgul olarak İlimiz tiyatrosuna önemli katkılar sağlamışlardır.
1961 yılında Gençlik Tiyatrosu’nun kurulması ilimiz tiyatrosuna farklı bir boyut kazandırmıştır. Tiyatronun büyük ismi Muhsin ERTUĞRUL’ un Ordu’ya davet edilmesi ve onun katkılarıyla 19 Haziran 1964 tarihinde “ ORDU BELEDİYE KARADENİZ TİYATROSU” kurulmuştur.
4 Şubat 1965 'de perde R.Nuri GÜNTEKİN'in “HÜLLECİ”oyunu ile açılır. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosundan Ergun Köknar ile eşi Suna Pekuysal bu oyunda görev alırlar. Ergun Köknar Tiyatronun ilk genel sanat yönetmenidir. Hülleci oyununu hem yönetir, hem de oynar.
Kuruluşundan itibaren kesintisiz bir şekilde diğer bölge illerinde de faaliyet gösteren O.B.K.T. çok sayıda oyun sahneye koymuş, halkımızın kültürel hayatında müspet bir rol oynamıştır. Yurdun çeşitli yerlerinde tiyatro sanatının yaygınlaştırılması, sevdirilmesi ve benimsetilmesinde büyük katkısı olmuştur. Yine Türkiye genelinde organize edilen birçok şenlik ve yarışmalara davet edilmiş, çeşitli ödüller almıştır.
Bugüne kadar birbirinden harika 115 oyunla yarım milyon izleyiciden fazlasına Tiyatro keyfi yaşatan Ordu Belediye Karadeniz Tiyatrosu “Ayrıklar” isimli oyununu 50 kez sahneleyerek önemli bir başarıya imza atmıştır. Ayrıca İzmir Karşıyaka Belediyesinin düzenlediği Türkiye Amatör Tiyatrolar Buluşmasında; Türkiye üçüncülüğü elde ederek ulusal alanda başarısını tescil ettirmiştir.