Türk Milleti’nin kaderini değiştiren, dünya tarihinin akışına yeni bir yön tayin eden ve sonuçları itibariyle en şanlı zaferlerimizden birisini oluşturan Malazgirt Zaferi’nin 951. yılını kutlamanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz.
Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te kazandığı parlak zafer bir askerî başarının çok ötesinde anlam ifade etmektedir. Bu zafer, yalnızca kendisinden dört kat daha kalabalık Bizans ordusuna karşı kazanılmış bir savaş değil, aynı zamanda kazanılmış yepyeni bir vatandır.
Malazgirt Zaferi’yle, Bizans’ın baskıya, zorlamaya, sömürüye ve adaletsizliğe dayalı yönetim anlayışına Anadolu topraklarında son verilmiş, bu coğrafyadaki halklara Türk Milleti’nin kadim zamanlara dayanan adaletli, merhametli ve hoşgörülü yönetim anlayışı gösterilmiştir.
Sultan Alparslan’ın adaleti, merhameti ve hoşgörüsü, bu topraklardaki yaklaşık bin yıllık kardeşliğimizin temelini oluşturmuştur. Bugün milletimiz aynı inanç ve kararlılıkla kardeşliğine sahip çıkmakta, geçmişinden daha görkemli bir geleceğe ulaşmak için birlikte çalışmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle 26 Ağustos 1071 yılında kazandığımız Malazgirt Zaferi’nin 951. yıldönümünde başta Sultan Alparslan ve şanlı ordusu olmak üzere Anadolu’yu bizlere ebedî bir vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sonsuz minnetimizi sunuyorum.