Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, canından aziz bildiği kutsal vatan topraklarını canı ve kanı pahasına korumasını bilmiştir.

 

15 Temmuz 2016 tarihinde de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişimine karşı aziz milletimiz, kadını, erkeği, yaşlısı, genciyle canını ortaya koyarak kendi iradesine ve özgürlüğüne yapılan bu haince saldırıya karşı dimdik bir duruş sergileyerek, yeniden bir dirilişe imza atmış, Türkiye'nin geçilemeyeceğini bir kez daha dünyaya haykırmıştır. 

 

Türk Milletinin yeniden dirilişinin ve şahlanışının destanı olan 15 Temmuz; tankın, topun ve cebr-i mutlak zihniyetin millet iradesi karşısında bir şey ifade etmediğinin en anlamlı kanıtıdır. Milli iradeyi yok sayarak yola çıkanlar, 15 Temmuz gecesi Çanakkale ruhu ve Kuva-i Milliye şuurunun vücut bulduğu kutlu bir mücadele ile akamete uğramışlardır.

 

Böylesine kutlu bir mücadele bize, vatan mevzu bahis olduğunda bu milletin hiç düşünmeden aynı safta birlik ve beraberlik içerisinde omuz omuza duracağını ve ne pahasına olursa   vatanından, bayrağından, hürriyetinden, birlik ve beraberliğinden ödün vermeyeceğini bir kez daha göstermiştir.

 

Bu duygu ve düşüncelerle; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde şehitlik mertebesine ulaşan Aziz Şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyor, gazilik şerefine erişen kahramanlarımıza minnet ve  şükranlarımızı sunuyorum.